26 Kasım 2010 Cuma

Piazza Navona, Pantheon ve Cafe Greco

Bu yazımda size 3 farklı yerden bahsedeceğim...İlk önce etkileyici güzelliği ile oval bir meydan olan Piazza Navonadan başlıyorum...Burada 3 tane çeşme vardır ve meydan tümüyle yayalara ayrılmış durumdadır ve günün her saati bu meydanı kalabalık görebilirsiniz...Meydanı sarı turuncu renkli tipik italyan evleri çevreliyor ve yine her tarafta ristorantelerde oturup meydana karşı yiyip içme şansınız var...Diğer meydanlardan farklı olarak ve benim çok hoşuma giden diğer bir olay da sokak sanatçılarının burada yer alması...Her tarafta ressamlar resimlerini sergiliyor ki o resimlerin hepsi birbirinden güzel...Özellikle bir adamın resimlerine hayran kaldım zaten ööle dikkatli dikkatli bakarken babam çekmiş yine beni habersiz:) Bu adam genelde Piazza Navona meydanını resmetmiş ve yağlı boya ile yaptığı resimler o kadar gerçek gibi ki...



Onun dışında meydanda kendi portrenizi yaptırabileceğiniz ressamlar da var eğer vaktiniz varsa böyle bir şey deneyebilirsiniz güzel bir hatıra olur diye düşünüyorum:) Roma'daki evlerin cam ve balkonlarına özellikle dikkat etmenizi istiyorum çünkü hemen hemen hepsinde bir çiçek bir yeşillik görüyorsunuz ve o küçücük çiçekler şehre öyle bir hava katıyor ki insanın yüzünde resmen gülümsemeye sebep oluyorlar...Ankara'da olmasını istediğim en başlı başına şey bu sanırım sokaklarda yürürken evlerin camlarından sarkan çiçekler görse insan o günü daha da güzel geçmez mi yaa:)


Ayy bugün benim bi çenem mi düşük nedir yazdıkça yazıyorum:) Piazza Navona'nın çok yakınında Roma'nın tüm tanrılarının tapınağı olarak bilinen Pantheon'a da gidebilirsiniz hemen...Dıştan görünen kubbeye içerden baktığınız zaman üstünün açık olduğunu görebilirsiniz...Bu yapının tek ışık kaynağı da kubbedeki bu deliktir...Biz oraya gittiğimizde deliğin altındaki bölümü çevrelemişlerdi çünkü bir önceki gün yağan sağanak yağıştan dolayı sular içeriye girmişti...Tapınağın önünde de yine bir meydan yine sarı ve turuncu evler ve yine çiçekli camlar görüp gülümsemek mümkün:)


Ve son olarak Cafe Grecodan bahsetmek istiyorum...Bu cafe 1760 yılında Yunanlı biri tarafından açılmış...Şimdi isminin neden Greco olduğu daha bir anlam kazandı sanırım:) Bu kafe yabancı sanatçıların gözde buluşma mekanı olmuş...Keats, Byron ve Goethe gibi yazarlar, Wagner, Bizet ve Liszt gibi besteciler burada kahvaltı edip bir şeyler içerlermiş...Aslında sade küçücük bir cafe ama iş döşemesi ve ortamı ile sanki sizi o yıllara götürüyor o yüzden kesinlikle gidip bir italyan kahvesi içmelisiniz...Ayrıca girişte hemen sol tarafta tatlıların durduğu bir yer var ki orda berry cake benim favorim yiyin!:) Ayrıca kafe ile ilgili başka bir ayrıntı daha vermek istiyorum cafenin girişinde hemen sağda italyan bir kalabalık görürsünüz bunlar Romada yaşayan iş arasında kahve molası veren italyanlardır cafenin iç kısımları ise turistlere ayrılmış şekildedir ve burada hiç bir şekilde oturmuş kahve içen bir italyan göremezsiniz:



7 yorum:

sevgi dedi ki...

o kadar güzel anlatmışsınki zaten gitmek istediğim romaya daha da çok gidesim geldi :) umarım bi gün giderim bu arada bloğunu yeni takip etmeye yeni başladım hergün post yayınlaman çok güzel bazı bloglar 2 hafta da bir bile yeni postlar yapabiliyor buda sıkıcı oluyor tabi hep böyle devam etmen dileğiyle :)

Unknown dedi ki...

Tatlım yazın çook teşekkürler, üşenmeden ne güzel anlatmışsın. Ellerine sağlık. Bizi oralara kadar götürdün :)

Ben de ne kadar özlediğimi hatırladım oraları, halam Roma'da yaşadığı için çok kereler gitme fırsatı yakalamış şanslı biri olduğumu düşünüyorum.

Bu yazıdan sonra yine yine yine gidesim geldi. Bu şehrin insanı kendine çeken bir havası var.

Ahhh şimdi oralarda olmak vardı anasını satayım :P

gunesyuksel dedi ki...

cocuk yakısıklıymıs:)

pelininstyle dedi ki...

Ay ne guzel bir yazi. COk da ozledigim bir sehre goturdun beni.Coraplar cizmeler super. Fotograflar super.

Gizzy dedi ki...

Sevgicimm çok teşekkür ederimmm inşallah en kısa zamanda gider görürsün oraları...ben hergün yazı yazıyorum bazen aksamalar oluo ama cnm sen beni takip et hiç sıkıcı olmaz söz veriyorum:)

Kitapçı Kız kesinlikle öyle ne kadar gitsem sıkılmayacağım bir şehir Roma...O yüzden belki de böyle bıkmadan usanmadan yazı yazıyorum bi haftadır:)cnm sen çok şanslısın benim de halam orda yaşasa sürekli giderdim:)

Güneşcimmm en güzel fotoğrafı sona koydum;)

Pelincimmm ne güzel oldu böyle bi Roma gezisi yaptırdım size:)mucksss

SvGLove dedi ki...

2 kere gidip gördüğüm şehri bambaşka anlattın Gizzy'cim...Trevi'ye bolca bozukluk attım,tekrar gideceğim, senin güzel tavsiyelerinle,senin gözlemlerinle bir başka Roma gezisi daha yapmış olacağım;)
Teşekkürler bu süper yazı dizisi için;)
Öpüyorum seni;*

Gizzy dedi ki...

Sevgicimmm nası mutlu oldummm!!!bi dahakine bol bol kulaklarım çınlıcak desene:)ben de kocaman öptüm senii cnmm